Albert Camus’un Düşüş kitabını sosyal medyadan tanıştığım ama hala gerçekte kim olduğunu bilmediğim, bir akademisyen olduğunu düşündüğüm birinin “okuduktan sonra aynı kalamayacaksın” yorumu üzerine hemen aldım ve okudum. Kitap baştan sona kendi kendine konuşma biçiminde ilginç bir hayat hikayesine sahip adamın hesaplaşmasını anlatıyor. En vurucu kısımlar tabii ki yapılan iyi hareketlerin içimizdeki karşılıklarının sorgulandığı kısımlar.>>>
Kategori Arşivleri: Kişisel
Kişisel
Limonata ve rafadan yumurta – Çetin ALTAN Bardak, görkemli ve uzunca bir bardaksa, yarım yerine bir limon sıkar, bir çorba kaşığı toz şekerini de, iki çorba kaşığı yaparsın…Bir limonata, dişleri donduracak kadar mı soğuk olmalıdır?Hayır, bardağın çevresine hafif bir buğu yalazlanması yapacak kadar soğuk olmalıdır.Ayrıca bardağın içine kalıp buz atılmalı mıdır?Hayır, gerekiyorsa bir tatlı kaşığı>>>
Nigel Warburton tarafından yazılmış olan FELSEFENİN KISA TARİHİ isimli kitabın adı Batı Felsefesi’nin Kısa Tarihi olmalıydı zira içerisinde doğulu felsefecilerin görüşlerine yer verilmemiştir. ALFA Felsefe tarafından yayınlanmış kitabın 27.baskısını okudum. Güçlü Ateşoğlu tarafından çevrilmiş. Kapak tasarımı çok tatlı, kitabın organizasyonu çok güzel, 40 bölümde 40’tan fazla filozofun ana görüşlerini anlaşılır dille (çeviriyle) sunmuş olması kitabın>>>
Çok güzel bir inanç sorgulama. Ara ara okunmalı ve üzerinde düşünülmeli. Dinlerin bazı sorulara cevapları olmadığı bir gerçek iken, bu soruların cevaplarının olmadığı da bir gerçek 🙂 Dine inanmayı bırakan insanları intihara sürükleyebilecek bir eser. Kimi sorgusuz inanır. Kimi reddeder. Kimi de arar. Tolstoy hep aramış, çünkü reddediş sonrası hayatın anlamsızlığını ortaya koyarak intihar etmek>>>
Anlaşamayan iki felsefecinin neden anlaşamadıklarını açıklamaya çalışan masum köylü 🙂 Konuşmanın içerisinde de geçti, “kendi aklınızdakilerle değil söylediklerimle beni yargılayın” (Dücane Cündioğlu) diye. Bütün değerlendirmelerimizdeki en büyük sıkıntı bu. Buradaki yazıda sadece bu videoda söylenenleri temel almaya gayret ettim. Birer alıntıyla başlayalım: “Cevapları olan adamın merakı olmaz.” (Ahmet Arslan) “Filozofların anlaşmaları gerekmez, hatta anlaşmamaları felsefedir.”>>>
Hani insanlar söyledikleri kadar meşgul değillerdir, öncelikleri vardır ya. İnsanın yapacağı işlerin durumu da bu şekildedir. Aynı gün 3 kere reddedilen makaleyi gönderecek dergi bulmam gerekiyor. Oğlum ve kızım ile ders çalışmam gerekiyor. Doktora süreciyle ilgili yapmam gereken çalışmalar hep mevcut… Okunması gereken o kadar çok kitap birikti ki, hangisi daha önemli diye düşünmekten okumaya>>>
Birey olarak yaşam mücadelesi vermek ile bir topluluğa ait olarak yaşamını sürdürmek, biri ötekine değişilmeyecek subjektif bir olgu gibime geliyor. Wild Wild Country belgesinde Osho lakaplı Bhagwan Shree Rajneesh isimli Hindistanlı dini liderin yaşamı ve hareketi inceleniyor. Belgeseli izledikten sonra kapıldığım duygu net bir şekilde ifade edememe rağmen artıları kadar eksileri de var. Hayat da>>>
Aksaray’da Dünya Yamaç Paraşütü Şampiyonası başladı. Meteorolojik destek vermek üzere şampiyona sürecinde katılımcı olarak bulunacağım. Ayrıntılı bilgilere PWCA web sayfasından ulaşılabiliyor. 8 Eylül 2018 Cumartesi günü antrenman uçuşları yapıldı ve ekip 9 Eylül Pazar günü başlayacak resmi yarışlar öncesinde kendisini kontrol etmiş oldu. Bu yazıyı yazdığımda 1.gün sona ermişti. Yamaç paraşütü ilginç bir spor. Motosiklete>>>
Yuval Noah Harari’nin “HAYVANLARDAN TANRILARA SAPİENS İnsan Türünün Kısa Bir Tarihi” kitabını uzun zamandır okumak istiyordum, sonunda başardım 🙂 Kitabı okumadan daha çok kesin yargı içereceğini beklerken, kitabın genelinde o da olabilir, şu da olabilir tarzı bir anlatım olması hem güzel, hem sıkıcı. Sorularımıza cevap ararken, cevapsız yeni sorular üremeye devam etmekte. Cevabını aradığım/aradığımız evrim>>>